harabeden dildışına
Sakın havradan geçme. Yıkıntıların arasından. Yoldan ayrılma. Dosdoğru ev’e. 


her şeyi tersten. yaptım. havradan geçtim, kendime yeni patikalar açarak. harabeydi. yıkıntılar 
arasından. kemikler kesti adımlarımı. kim bilir hangi hayvandan. adını bilmediğim duvar dibi 
ağaçları. durdurdu yapraklı dallarından. tısss sesini gördüm. durdum. derisi soğuk bir çıt 
çıkabilir mi? kim kime yutulmuş. geçmiş oyundan. unutulmuş. cicoz, gazoz kapaklarından. 
kırık şişeler. izbıraktım. camdan. harabeye. a yazdım. çıktım sonra patikadan yola. sınır 
hattında sararmış otlar, dikenler, kuru yapraklar. inatçı tek dal gülhatmi. duvar. yarısı silik. 
penceresidir dediğim gedik. çarkıfelek bitmiş, açmış, sarkmış aşağılara. oradan yola 
doğrulmuş.

Ona söyle, içine yerleştirdiği o boşluk derisi büzüştükçe yok olmayacak. Korkmasın, ondan. 
Sınırları siler mi zaman, diyorsun? Silinenden iz kalmaz mı? “Herkesin kendi keder ritmi”.* 
Yolculuk kendi düzenini kuracak acının kat yerlerinde. Açılacak başka hayat. Başka bir 
sevmek başlıyor şimdi. Kırılıp dökülenden. Yırtılıp sökülenden. Acılıhaz. Yıkıma uğramış bir 
iç, harabedir. Kim kaldıracak neyi? “sevilen varlık”. “acıyla doluyum”. İnsan unutmuyor. 
Sen de bir şey söyle. Eti ete dikiyorum, bir kalbi düzlemek için.

Yine söz dinlememişsin. dinlemedim. ama seni çok sevdim. senin sevdiğin kadardan çok. 
sevdim. Üzme beni, dedikçe inadına… inadıma. sarıldım kuvvetlendim. Bu yanlışlar 
büyük ve fazla. (beni) cezalandırmak için. Çok fazla. Delirmişsin gibi. aşırılıklarımdan 
söktüm kendimi. duruldum. sudan fazla. zardan. tüyden. hafif. göremedin sen. gitmenden 
önce hafiflediydim. hatırlamak, hatıra çekip gitmişti senden. sen gitmeden. harabe değildin. 
içinde kuvvetli canlı kalma istenci. ben böyle arzu görmedimdi. fotoğraflarına bakmak 
bilmediğim bir geçmişe doğru senden uzaklaştırıyor beni. nabzım duyulmayacak kadar ağır. 
“konuş ki seni görebileyim”. zaman dışından gelen gölge. 

Her sabah sessizlikte karşılaşıyorsunuz. O boşluk sendeliyor. Ne yapacağını bilemeden. Sonra 
hatırlıyor.  Hanginiz hanginizi geri çağıracak o yokyere. Kaybolmaktan korkan. Durmadan 
ezberden okuyor kendini. Özleyiş çınlamaları. Hep yakalanırdın bakışlarından. Senden kaçanı 
aramak için.

zaman aktıkça eskiyor. sen eskiyor. üstünü örttüğümüz kurumuş kuyular. rüzgâr yerden yukarı 
bırakıyor bazen uğultusunu. sessizlik aşındırıyor eşyayı. ben de huysuzluğundan eskiyor. 
kumaşlar geliyor elime çekmecelerden. ipler, dokular, lifler. yeniden tanıyorum seni esneyen 
bir kumaşın karnından. harfler işliyorum organze üzeri, tel kırma. dünya senden uzaklara 
genişliyor. kat yerlerinden kapitoneler. bu katılık. esnetebilirim seni, dokunarak. dildışına. 
anneye. yastan.




*Yas Günlüğü, Roland Barthes.

















@