Helak Günleri
“Yeryüzünde Cehennem Üzerine Üç Not”
 I
“YOK EDİYORUZ ÖYLEYSE VARIZ”*
Tanrı’ya biat ettiğine inanan ve onun adına insanları adak sunmaya yemin etmiş oğulların ölümü doğurmalarıyla başladı mesele. Öyle açıldı bu soğuk kitap. Her şey burada gözümüzün önünde, yerüstünde olup bitti. Her şey yerli yerinde diye kanıksadık, devam ettik. Nesil sonraki nesil. Tanık olduk evvela kendi yaklaşmış ölüm döşeklerimize, her şey tam da burada oldu, bir aynaya bakar gibi açık net, güneş gibi parlak yüzlerle, dünyanın en olağan en işlek mesai saatında, tam burada güpegündüz, kamusal alanda, ortalık yerde, yerin üstünde. Hayvanların otlatılıp sonra gırtlaklandığı, kadınların toprağa gömülüp recmedildiği, yurt diye uğruna nesillerin yok edildiği yerin üstünde. Çok azımız kendini yerin altına çekip, kaçtı sürek avından, şimdilik!
    II
        Yok edilebilir şey korkuyordur,
             varlığını sürdürmek için tün varlığıyla çarpışıyordur...
Takribi altı yıl evvel Bourdain, Beyrut'taki bir sığınma kampında mülteci bir öğretmenle konuşuyor. Öğretmen; Suriye'deki savaştan kaçtıklarını söylüyor sonra tedavi edilmesi gereken hasta bir bebeği gösterip "bakın bu insanlar bekliyor sadece bekliyor, Godot'yu bekliyorlar, hiçliği bekliyorlar, Tanrı'nın yardımını bekliyorlar" diyor... Kısa bir zaman kırılması ardından varoş binaları arasında dolanan kamera ve sofra başında aynı adam söze devam ediyor: "Nereye gideceğimizi bilmiyoruz, Suriye'ye mi geri dönelim? Denizin öte tarafına mı geçelim? Ya buradaki hükümet hepimizi toplayıp, Suriye'ye geri gönderirse ne yapacağız... bizim bu evrende bir toprağımız yok, biz hiçbir yere ait değiliz, hiçbir yere"...

Ekranı kapatıp koltuğa yaslandığımda, şunlar dönmeye başladı kafamda: Varlık değerinin ölçütü nedir? Bu nasıl tartılır? Nasıl kollanır? Varlık sınıfsal bir zar atışı mıdır?
III
Geceyi tanımayan – gözleri hiç kapanmamış şey- yok olduğunu nasıl kavrar?
Tchaikowsky, öldükten sonra kafatasının bir Hamlet oyununda kullanılmasını vasiyet etmişti. Varlık geride bırakacağı çürümesi en geç tamamlanacak kalıntıları ile bile varlığını sürdürmek için çabalıyor. Bir kafatası ya da kitap. Ancak kalıntılarla sürecek unufak bir devamlılık bir bilince sahip olacak mı? O sarp dönemeç, ölüm ve bilincin kalıcılığı olasılığı. Bunun cevabını alacağımız hiçbir otorite yok. Bu belirsizliği kapsayan yeni bir Covid 19 helakını daha not düşüyoruz tarihe: Ekvador'un Guayaquil kentinde son üç haftada yüzlerce cesed evlerin önüne, sokaklara atılıp, gömülmeleri umuduyla devletin insafına terkedildi.





*Acephale’in girişine yazdığım epigrafa bunun tekili ile başlamıştım başlamıştım. 2013, Kült Neşriyat



@