İlhan Durusel 𖦼 Kibele için Kıyamet İlahisi
Category : no 9
Kibele için Kıyamet İlahisi
Bir kayamezarı kitabesinin Hititçe’den Aşık Bestami tercümesi Ey Kibele sana geldik, kabul et bizi, sana geldik. Kapandı arkamızdaki bütün yollar. Şimdi senin karşındayız. Bırakıp gitme bizi yine Kibele. Kabul et bizi. Elbiseler dikelim sana. Çarıklar getirelim gelin terlikleri gibi tüylü. Kibele kabul et bizi. Kibele, böyle memelerini aç bize. Bırak aksın ağzımıza sütün, ruhunun usaresi. Bizi sen yarattın, sen besle. Bir rüzgâr gibi sar bizi, esirge. Kibele aç göğsünü bağrına bas bizi. Sars bizi, depremler gönder, Kibele, yıldızlar yağdır üzerimize. Sağanak yıldırımlar dökülsün tepemize. Seni övüyoruz Kibele. Seni övüyoruz sabah. Seni övüyoruz sabah kalktığında önünde bir öğün övgü. Korkma diyoruz, bizi yarattın, korkma bizden kötü oluruz diye. Senin kuralların işler kainatta. Unutturma bize! Korkma sağ elini oynat. Emir ver, eğilelim önünde. Secde. Bizi görevlendir şimdi. Vazifeye gönder munis misyoner. Kibele bizi iyi insanlar yap. Öncü yap bizi, akıncı! Karanlık yollar çıkar önümüze ama aydınlık olsun arkamız. Biz yaklaştıkça uzaklaşsın sabah. Öyle olsun. Sen istediğin zaman getir sabahı önümüze. Biz de öğrenelim kendimizle bu sabah diyelim bizim sabahımız, biz hak ettik bunu, biz kazandık elimizle emeğimizle. Kibele bizi inandır buna. Bize adsız Yalvaç gönder, ordu kursun. Bir tılsım ver ona: Beyaz karga beyaz karga. Ey ay kadar güzel anatanrıça! Sabaha kadar göz kulak ol akkargaya, karayalvaça, altınorduya! Kibele, Kibele bak oldu işte Bu satır başı senin bu satır senin satırın sana ait uzak bir yazdan kalma Serin otlaklarda sadık atlılar kaybolmuş burada kapı zillerini çalıyoruz duysunlar diye sis çanları döğülüyor Gel güzel atlı / Atı kanatlı / Baldıriçi dövmeli. Sayacıların kana kana dövdüğü deri. Senin mi o yaş deri? O görklü saya? Islak kösele? Sayacılar çarık yapsın ayağına. Mokasen. Çırakları ökçe çaksın. Ökçe çak kunduracı çırağı! Çakılsın öfke böğrümüze, döşümüze. Pelerin biçelim, ört üzerimize üşüyünce. Burada yedi ton ışık var, hepsi senin! Başaklar on üç renk, renklerini sen verdin! Suya bakar kendimizi görürüz, senin eserin, sen gösterirsin! Kibele, Mezarına bir krallığın sığdığı Kibele! Aşk organıyla imparatorluk yıkan ece! Bir önceki dünya da senindi Baştanrıçasın bir sonrakinde de Ulu Kibele! Boş beşik, altın yüzük, hoş bilezik. Bir sürahi nektar, bir kase soğuk erik. Malabadi Köprüsü yıkık. Yeniden yapılmayı bekler senin için. Kudret ver bitirelim. Kıyamet günü gibi bayram edelim! Daha çok acı ver bize, katar katar keder. Ama sıkma canımızı. Yeter. Kurtar bizi sıkıntıdan can sıkıntısından. Bıktık usandık kendimizden.