RIZA HUYU
-Silent Generation-

Razı olma nedir
rızalanmanın mekanizmasını yağlandıran Razılık
siz gevşersiniz
ben yağlandırırım
sağa döndürülen vidasından.

Bir makine koluydu sıyırdığım. Uykuma sığdığım ilk kolsuzlukta.
Tarihi iskelelerin nem tahtalarından
Yüklü organlara faydalı kanallar açtıkları
Bıçakhane baskınları ve çürümüş sert kumaşlar arasında
Gece uyanmalarıyla bir günün.

Çeşitli ülkelerin çatısı dikiliyor
Dikiş tutan parmaklardan 
En armalı çatıları gökyüzünün
Son birkaç yüzyıldır merdiven altlarında oluşuyor 
taşınan insan geni

Bırak anlamayı daha avlanma kolunu seçemeden 
Gelmişim bu yüzyıla
Uzuvların ederine ilk şaşırdığında 
Deniz askerleri gemilerden bırakılıyordu

Karayı kollayan 2 ordu komutanı yeryüzüne vardı
Biri gölü aldı diğeri dağa sürttü ayağını
Kıvılcım çıkmadan
İşgal bitti

Kolu yer değiştirdi
İnsan gölgesinin
Silah dediğin gökyüzünü şimşeklendiren bir ağaçtı yalnızca



Kuşaklararası Y

Yalınayak sür 
Torba torba hatıra dolduranı
Havanına iki elle kemik tıkan topçuyu
Bindiğini kaybeden süvarı
Ruh gibi gelir bi kapakçık daha verseler kalbe
Kapanma pusma suratıma ekşime
Çabucak geç

Yüksekten sana terteleyi salan
Bölünmelik taştan ayırma kulaklarını
İnanç çipini boşalt
ve geç
“oysa ben” diyenlere yaklaşmadan
Su sıçratma koru bölmelerini
Karnından güç alamazsan kafan ne işe yarar

Yalpalamak en kuvvetlisi olur sürünmelerin
Dirsek sıralarda değil toprakta çürür
Kavmin güç katmaz, beynindir yakandaki
Ruh gibi gelirsin kendine ruh gibi gidersin de
Yalpalama iliştirilmez
Uzun sürer
Arayacak bulacaksın iliştirilmediğini.

Kimseye uymayan bazı vakitleri olur dünyanın
çilesini gereksiz uzatanlara doğru uzatılan 
gereğince esneyen o ipler
kanım bir devlete karışmadan
İpi gerenlere yakışan ifadeyi dolandım
Bana bir yol tutan
Kanım,
Yol ağlarında zamansız gezilen dünyadadır
Gör

Zamanı atamıyorsan kenara
Hiçbir şey daha iyi görülmüyor
yokuşta kalmakla.



Belimde Z Kuşağı

Ağaç dizilerinden, balık kümelerinden
Kazıyacak imkanları bir dip ustası
Sonbaharda kendin için bir nitrat ritüeli
Ginkgo ağacının altına çektiğin intihar kapsülünde
Boylu boyunca yatarken
Sakin gününde kapanırken kartların

İpliklenmiş örtüyle, toprak kaba, 
tozlara yakalanıyorum.

Taşımalı sularda kamarasız yetişilirdi
Kıyıdan ilerleyen cep kimliklerine
Şimdiyse manzaralı kabinde akciğerin üzülüyor
Ağacının sarı yaprakları uçuşurken kapsülünün camında 
Solungaçsız ürüyor ürüyor

Her yolcu “tek olarak” alınıyor.
Pablonunki gibi omzumda durmaz ki kedim
Gerçek tekliğimi kaydettiriyorum
böylece

Hep başkasından başlayan 
insan yüklemesinde
Benim,
bileniyor yakamdaki.

K a n ı   k e s t i k l e r i n d e   ü r ü y o r   k o r k u n ç   b i r   b i y o l o j i   .






@