Oğulcan Kütük 𖦼 Gök Yerine Döndü
Category : no 5
Gök Yerine Döndü
ateşi ve suyu harcadım – aklımın sonu geldi biliyorum şehirler kapandı dediler inanıp bekledim dünden kalan bir akşamdı yattım bekledim hırgür vardı, karıştı tuzla süt bırakmadı kinim, eşyayı bozdum bekledim… burası yurdun dediler, uçmak hiç gelmedi aklıma çoktum… mümkündüm göller kadar mümkündü içim verevine taş sektirmeye birden ısındı bıçağımın sırtında yalım biraz nefes lazım belki buraya inkâr edilmiş sabiler kadar aklım vazgeçtiğin o ev – depremini bekleyen vazgeçtiğin ev sevgilim, dün vazgeçti benden üç kere kaçıp yok sayılınca kapılarla bir üç kere daha durdum, üç el ötemde devrildi çatım erken hevesler sildi beni – bu boşluk evim benim bu yüzden dümdüz durdum hiç durmadı dünya yerden biraz yükselip baktım durmadı dünya bu gürültü kaldı bende… bu sesle yürüdüm hep tek başıma şaşırdım tek geldim buraya tek doydu karnım denizin kendini ters yüz edişinde hayret iğdenin içinde duran o kumlu zerrede hayret bir manevrayla açılan gümüş çakıda hayret hayret hep vardı ben yoktum kan sıçradı gölgeme ancak görünür oldum sessiz gün ortasında birden çok yüksek bir infial / bulutta kararma bir bir sarsıntı / toz bulutu iki / birbirine geçen iki girdap / ezan sesi üç gök yerine döndü buralarda duramam / baharatlarımıza kadar karıştık / gidelim yağmur yağmamış devrilmiş / bir atlı karışmış bize / bir saat çalışmış o an bu toprak yetmemiş kaçmaya / otlarda şiddetli ıslık / kendini döndüren leylâ ne çektiğin nefes ne başımda çatı… gök yerine döndü