BU YOKUŞLARI KORUYUP KOLLUYORUM beni bir dev çukuruna tuttular parlak ve belli bir kalikodan daha inandırıcı teklif dahi etmiyor sanırım yanılmayacak şimdi sana ritmini hatırlatan ukulele anında dahil oluyor onu bir pazar hükmüyle düpedüz öykünüyor. tek bir koç üzerinden ehlileşmiştir. galip gelmeyeceği bir bütüne yaklaşmakta belli ki yöntemle savuşturmuş. sen de kuşağını bürünüp hiddetlenmedin. orada bir cılızlık çalarken tutunmuyorum aniden patlama ve her şey senin sulak arazindedir. meğer kaç defadır müdahalede bulunmuş çokluğu üzerine taşmayacak şekilde tüm denetimlerden ben öteden gelip dik yokuşları ben bu yokuşları koruyup kolluyorum. böylece günden güne katılığı cezbetmeyecek. sonuçta aynı düzensizliği. bir süre paslanmazmış kokusundan ayırt edemezsin. onu yüzyıllar boyu farklı amaçlar için bir gelişimin ortasında bekletiyorum.