Lezbos’u Düşlerken 
sabah nefeslenirim sonsuz bir rüyadan kalanlarla: tadını çıkarmak için
kadınlar aleminin. doğurgan bir korulukta şarkı söyleriz, okşarız 
lavanta kümelerini, berrak su çağlayanları altında yıkanırız. durup
dururken, çıplak ve ıslak, üst üste bineriz. bizim
tutkumuz balina gibi, denizin derinlerinde sakinlik arar.
 
uyandığımda saçlarımda seks kokusu var. 
 
rüyalar, tüm günlerimi rayihalar. postaneye giderim,
çiçek ve yemiş baskılı posta pullarını ararım, mektup 
gönderebileyim diye derin uykudayken beni seven kadınlara. 
 
bizim olmayan bir dünyadayız. ne yapacağız pekala
her gece biz çıplakken zihnimize değen rüyalarla? 
 
kadınlar alemi bir rüya, başkası değil. kim bilir
kaçımız yıkanacak ormanlarda ya da bizden birileri
etimizle uçuracak mı bizleri uzaklara? kimse bilmez. 
neyse ki cenneti düşlüyoruz hep, onu bizim kılıyoruz da, orada 
birbirimizi bulacağız, bize ait müşterek bir anda yaşayacağız. 
 
ve yine uyandığımda saçlarımda seks kokusu olacak. 



Türkçesi: Göksenin Abdal


tatiana de la tierra, "Dreaming of Lesbos" from For the Hard Ones: A Lesbian Phenomenology / Para las duras: Una fenomenología lesbiana published by A Midsummer Night's Press and Sinister Wisdom.  



Şiirin aslını okumak için tıklayınız.



@