SAKİNİ YUTAN SUSMAK.


tanterosa hiç acı çekmedi denilebilir
ben denilemez.

adımlarımı arttırdığımda bana bakan,
dönüp ardıma bakma hakkımı aldılar cebren.

ahmaklık ayyuka çıktığında
c, d, e bazen a vitaminlerini arttırdım
karanlık gün sayısını aşağılara çektim.
güneşşapşup. güneş şapşup surat. geride kal, bende.

demir karyola. soğuk vücut. kapşonlu kafa. kaçtım
terliğim yırtıldı bir tırnağım kırıldı. yumak yumak saç koklattım
aldıklarını versinler diye her sabah
suratlarınabakandım.

tanterosa hiç acı çekmedi denilebilir
ne denilemez


anadan beri dilimi ısıracağım bir şey olmadığı.

kördüm. görmek için hiç sarı kalmamış dünyada
yabancı şehirlere tanıdık yüzler, kolajla	
ona çok yakından maruz kaldım.


üç taş birleştirip mabet yaptı
bahçeme büyük ilahlar, ellerime yakarış günü kınası
üç kazan döğme kaynatıp tapınacak kullar arattı.
üç taş birleştirip bir mabet yaptım
talaş talaş dökülen gözüyle,
içimdeki tanrının.

ona geçmekten korktuğum evleri anlattım
bir tanrının korkaklığını yadsımadı, hayır
bana sokaktaki bütün ışıkları yakarak baktı
beş liraya yeni terlik aldık pembe tanrı terliği.
soframızdan naneyi eksik etmedim
kimse kapı artlarında öpüşmesin di 
ye ‘bak ben göreve geldiğim ilk gün kapıyı söktürdüm’

ve yine güneş
veyinesurat 
veyineşapşup



@