dağyiyen



 çocukken kaybettim dişlerimi
 biraz toprak biraz taşla dolunca ağzım
 dedim ben bu dağı öğütür 
 ben bu dağı yutarım

 büyüktüm çocukken yaş alınca ufaldım
 ben böyle sırtımı dağlara yaslar
 göğsümden nehirler akıtırdım
 hayvanlar merakıma vergiydi çoktan 
 kaplumbağanın kalbine bakar
 tırtılı kibritle sınardım

 şaşırmayın hemen dil her şeyi nasıl yapar
 lacivert salyalar salar iğne dişli canavarlardan
 dil ne yaparsa insana çocukluk dünyaya aynını yapar
 şaşırmayın bir çocuk ha dağ yer
 ha ağzını denizle çalkalar
 sonra döner annesine önlük yakasının yerini sorar

 çocukken kaybettim dişlerimi
 servileri saplasam damağıma şimdi tutmaz
 şu servileri işte kırk iki yaşımda
 dizilmiş apartmanın istinat duvarına

 ne o dağlar var artık ne o azılar
 o zaman yalnızdım dünyayla
 şimdi zehirliyim yalnızlıktan






@