rüzgârın sağrısı



 bir bisiklet selesinden aktı
 kaldırımdaki leke
 sen aşağıdan geçerken 
 penceremin tam önünden
 leke, hani şu kaldırımdaki
 bir bisiklet selesindendi, aktı
 baktın ama durmadın

 üşenmedim kalktım
 özenle soydum eski bir vesveseyi
 yazdan kalma deriler gibi
 okşadım da okşadım
 ve o leke, omzumdan kemiğime
 oradan içimdeki çorak araziye
 en bakir, en derin kuyuma 
 yani dilimin oyuğuna aktı

 hani seninle bir balkonda
 ağzımızda sardunyalar
 yeni yıkanmış taşların üzerinde 
 uzun uzun sevişmiştik 
 de leke
 omuz başlarımdan kemiğime
 oradan göğün derinlerine
 kanarcasına akmıştı 

 sonra kalktım da yatağından bu halin
 sen aşağıdan geçiyor muydun neydi
 bisikletler, seleler, pencerelerden
 hani o kusursuz kalabalıkta diyorum 
 süzülüverirken belki
 ben üşenmedim kalktım
 bu halin, bu yatağından
 kavruk tenime esmer ellerinin
 zarifçe batırdığı tüm iğneleri
 rüzgârın sağrısına bıraktım




 haziran 2018







@