Lal Hitay
PERMÜTASYON/KOMBİNASYON 1,2
-3- 
KAYGANLAŞAN SOHBETLER 

( Balık, İsa’nın sembollerinden biri olarak kabul edilir.)
“Habara ile her sevişmesinden sonra ona çok ilginç ve tuhaf hikayeler anlatırdı. … Habara ona Şehrazad adını takmıştı. … ‘Önceki yaşamımda bofa balığıydım ben’ demişti bir keresinde Şehrazad yataktayken… ‘Bofa balığının çenesi yoktur, işte bildiğin yılanbalığından farkı da budur zaten’. ‘… Normal yılanbalığının çenesi de dişleri de vardır. Ama bofa balığı çenesizdir. Onun yerine ağzı vantuz işlevi görür. Bu vantuzla nehir ve göl dibindeki kayalara yapışarak salım salım salınır, aynı su bitkileri gibi.’ ‘Bofa balığı su bitkileri arasında yaşar, bedenini onların arasında gizler. Üzerinden alabalık geçerken usulca yukarı süzülür ve balığın karnına ağzını dayar… Vantuz gibi kullandığı ağzında bir törpü gibi kullanıp balığın karnında delik açar ve onu azar azar yer.” (1) 

“Yılanbalığının bölgedeki adıymış Benini, bunu işitip öğrenmek öyle sarstı ki beni hala kendime gelebilmiş değilim, çılgınca şeyler geçiyor aklımdan, beni alt etmek için hikayemizi bilerek bulandırdığını düşünmemi istemiyorsan bırak oyun oynamayı…
Rüyamda ışıksı bir fırlayışla genç bir Japon kadınının elinden kayıp havada bükülerek insana dönüşüyordun Benini, bunu görmek beni öyle sarsıyordu ki hıçkırarak kaçmaya başlıyordum senden,…
Hatırlamıyorsun demek ilk gecemizi, ağzında kırmızı ışıklar saçılıyordu, dişim parladı birden, heyecan ateşiyle yüzüp yakalamıştım kuyruğundan, bir oltaya takılmak üzereyken hızlıca kamışların arasında çektim seni; ters bir çırpınışla başımı suya bastırıp üstüme atıldın, çırpınırken hissettim ki kayganlığın suyun akışkanlığını aşıyor, suya renk veren bir patlamayla ıslandım, suyun ıslatamayacağı bir zevkle, sonsuza dek üstümde kalmanı istiyordum ama göl ağzıma doluyordu…
Neden inanmıyorsun, sevişmek değil arzuladığım şey, dokunmak istiyorum sana, bilemiyorum belki de geçmiş bir zamanda senin kollarında öldüm ben.” (2)

(3)
“…                                                  Çok fazla düşünüyorum.
Balıklar Tanrı’nın gözlerinden yüzerler. Bırak geçsinler.
Annem ve Jack tıklım tıklım doluşturmuşlar cenneti, kadınlığımı
tasdik ediyorlar. Karaya yaklaşınca gemim dümen kırar. 
Bu karaya atımı sürmek için gelirim,
kendi gitarımı denemek için, onların iki ayrı ismini-
ayçiçekleri gibi kopyalamak içi, nafakamı
çıkarmak için, dayanmak,
bir şekilde dayanmak için.” (4) 
“Tanrı yok. Ben cümlelerden korkmuyorum. Abim korkuyor. Ama hoşlanıyor da. Abimin bir oyunu var. Bugün kötü olalım diyor. O zaman kötü oluyoruz. Kolay değil bayağı uğraşmak gerekiyor. Ya da iyi olalım. O zaman iyi oluyoruz. İyi olmak kötü olmaktan daha kolay. Kötü daha ilginç ama çok değil. İyi de ilginç çünkü o kadar kolay değil. Karmaşık olduğu için ilginç. Kötüden daha karmaşık. Valla bilmiyorum. O benden daha iyi iyi oluyor ya da kötü, yani daha iyi kötü oluyor. Görüyor musunuz cümle bizi nasıl da değiştiriyor. Bunu kabul ediyorum. Ve telaffuz edilmesinden korkmak da yerinde. Tanrı yok, yüksek sesle olunca ürkütücü. Denedim. Tanrı var, yani yüksek sesle de ürkütücü.” (5) 

“…inanmayı bırakmaktan başlayarak, elbette kapı da diyebilirdim
doğru yere açılırsa kapı da inançtır nasıl açıldığından bağımsız
kafa atarak, yumruklayarak, tekmeleyerek 
ki zor olsun kapı da icabında gayrete aşıktır
gül dedik mi dikenin gelmesinden sudan zehir
dağın ardından ova gelmez daha yüksek bir dağ ardından daha
insan insanın değil, herkes kendinin kırığıdır
gibi şeyler, bir şeyler…” (6) 



1. Pasajların sıralaması benim için bu şekilde. Ancak okuyan kişi pasajları keyfine göre yeniden ve yeniden düzenleyebilir, yeni pasajlar ekleyip, farklı farklı birleştirebilir ve/veya sıralayabilir. 
2. (parantez içinde aldıklarımız)
başka anlamlara gelmenin maliyetini azaltır. -Sevinç Çalhaboğlu/Her Yerde Seni Aradım


(1) Haruki Murakami/Kadınsız Erkekler/Şehrazad
(2) Latife Tekin/Zamansız 
(3) Alessandra Rocca Salva/Jacopo del Sellalio/Trionfo d’Amore 
(4) Anne Sexton/Annem ve Jack ve Yağmur 
(5) Peter Esterhazy/Basit Hikaye Virgül Yüz Sayfa
(6) Aslı Serin /Şahsiyet Rötarı ya da İnşa
Künye
*Haruki Murakami, Kadınsız Erkekler, çev. Ali Volkan Erdemir, Doğan Yayınları, İstanbul, 2016. 
*Latife Tekin, Zamansız, Can Yayınları, İstanbul, 2022. 
*Sevinç Çalhanoğlu, Her Yerde Seni Aradım, İstanbul Bienali-Şiir Hattı, İKSV, İstanbul, 2022.
*Görsel: Alessandra Rocca Salva, Jacopo del Sellalio, Trionfo d’Amore, instagram: alessandraroccasalva
*Anne Sexton, Yaşa ya da Öl, çev. Arzu Göncü, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2021. 
*Peter Esterhazy, Basit Bir Hikaye, çev. Gün Benderli, Everest Yayınları, İstanbul, 2016. 
*Aslı Serin, Şahsiyet Rötarı ya da İnşa, http://www.moero.org/sahsiyet-rotari-ya-da-insa-asli-serin/

@