tahribatsız muayene
bugün on üç yaşıma girdim, bornozumla uyumlu banyo terliklerim çekmecede. öğretmen bir çocuğa "dangalak" diyor, kardeşim sinirleniyor, inceliği kendinden menkul bir çocuk. senelerce tekrarlanacak o rüyayı ilk defa görüyorum.


burası güvenli,
zamanı tahmin edilemez kılan,
onu değirmene götüren bir beyazlık hâkim.

dün yedi yaşıma girdim. elimdeki gazetenin köşe yazarlarını ezbere biliyorum, gıpta. senelere salya akıtarak bakıyorum ve arttırıyorum! 


dün doğdum, 
elimde topaç, 
başımda amerikan kesim saç.
burası güvenli,
anlamadığım kadar ışık,
tahribatsız muayene,
birtakım gözaltılar var.

pınar'ın beyaz çantası,
kakülleri ve arkadaşları var.
çantayı öğle arasında çalıyorum
salondaki koltuğun altına saklıyorum.
bütün akşam yakalanmayı bekliyorum,
pınar’ın annesi arıyor.

failin yakalanışı, utanışa teslimi, tahribat.

mavi çantamın içine sadece bornozum sığdı, terlikleri giyinebilirim. evden çıkıyorum, üç kat yukarı. o akşam evde uyuyorum, yine.


saçlarım bitleniyor,
oğlanlar kahkaha atmaz
oğlanlar kahkaha atıyor.
kızlar kahkaha atamaz.
kızlar tabii,
bit onlardan bulaştı!
kafamı kazırcasına tarıyoruz,
annem sinirli,
amerikan kesimi özlüyorum;
henüz çocuğum, çubuklarla oynuyorum.
bunları hem annemden hem babamdan
ne bakkaldan ne çakkaldan;
en büyük meydan ateşlerinden
yana yana kaçan gençlerden öğrendim.
ateşlerini yağmura buladılar ki
bir geçit töreni işte böyle olur, çok sevdim!

ama gece uyanıp çekmecelere işiyorum,
hiçbiri dindirmiyor öfkemi, 
beyaz çantayı, pınar'ı, öğretmeni
köşe yazarlarını ve rüyayı yakmak istiyorum
bu gıpta yanlış biliyorum, çöpe atılıyorum.

burası güvenli,
okmeydanı ssk ve diş hastahanesi,
aralarında üç şeritli yol,
iki şeridinde daima park etmiş arabalar.
parçalı bulutlu bir gün, 
hava limonata kokuyor.
orta şeritte uzanıyorum,
çıplaklığım emiyor asfaltın ısısını,
buradan sadece gökyüzü görünüyor.

burası güvenli,
kimse, göz ucuyla dahi bakmıyor bana,
ıpılık bir su gibi geçiyorum senelerin arasından.

bu rüyayı bugün hatırladım. dün doğduğum yalan. yarın için topacımı, gökyüzünü, kıvırcık ve bitsiz saçlarımı hazırladım. ilkem, küçüklerimi korumak; büyüklerimi doğurmak. 


tahribatsız muayene diye bir şey yok,,




@