Category : 1likler

Lal Hitay

PERMÜTASYON/KOMBİNASYON 
-10-
VEZÜV I
				
“‘İyi ve Kötü ilkesiyle ilgisi yok.’… ‘Sözünü ettiğim tanrının, maddenin dışında bir varoluşu yok. Kendini maddeden kurtarmak istiyor ama boşuna…’ … ‘Bilmiyorum. Çok mümkün geliyor bana. İnanabileceğimi düşündüğüm tek Tanrı bu benim, tutkusu kimsenin tutsaklığına son vermek olmayan hiçbir şeyi kurtarmayan, hiçbir ereği yerine getirmeyen Tanrı- yalnızca var olan bir Tanrı.” (1)

“Şafaktan önce ruhun, geriye doğru giderek
Seyrediyor onun bronz görüntüsünü, yatağın üzerindeki biçimsizliğini.

Koruyucunun
Kim olduğunu yavaş yavaş tanıyorsun

Er ya da geç-
İdrak.” (2)
(3)
“ ‘İnanma yükümlülüğü…’ diye tekrarladı. ‘İnanma yükümlülüğü inananın üzerinde’ ne demek? … öyle ya da böyle bir hüküm verirsin, çünkü zihin böyle işler. Muhtemelen hayat kararların sürekli ve çabukcak alınmasını gerektirdiğinden, zihin yargıya doğru yönelir. Ama böyle durumlarda kendi varsayım ve önyargılarından başka sağlam bir dayanağın yoktur. Bu yüzden de kendi kendine, kendi gizemlerine mecbur kalırsın.”(4) 


“Öpücüğün gizemini duyumsuyordu. İnsanlar ancak, umutsuzluk ve arzuya elleri kolları bağlı teslim oldukları ve sözün gücünün de yetmediği zamanlarda böyle dokunabilirler birbirlerine, soluklarını birbirlerininkine katarak. Birbirlerinin içine, derinlere dalmaya böyle çabalarlar, belki de her şeyin anlamını ve açıklamasını böyle bulabileceklerdir.” (5)


“…
Tatil hayallerini tek döneme sıkıştıranları 
          bir marka cazip fiyatlarıyla tahrik ediyor

Madlen, sevgilim, hatırlıyorsun değil mi,
           -belki hiçbir zaman
           devleti düşünmeden öpüşmeyi beceremedik ama-
           eskiden kafamız bu kadar karışık değildi.” (6)

 

(7)
“Olan biteni, yani hiçliği örtbas etmek için durumu bulandırmalar, sözcüklerden koltuk değnekleri. İçinde her şeyin yok olduğu bir kara delik, anlamın içe infilakı, hiçlik, hiçlik, hiçlik. Suskunluk. Bence, umutsuzluk”. (8)


“‘Hayatta olmanın mahzuru yok.’ dedi. Çayları koydu, cebinden teneke bir tütün kabı çıkardı, bir sigara sardı, yaktı sigarayı 
…
Palavra. Kendi zihnimin mahreminde bile kendimle tamamen dürüst olamıyorum.” (9)
 
“Sonuç: 
Her şey olması gerektiği gibi olmuştur. Efendim.
Başka türlüsü mümkün değil.
 
Toprağı sür, ağacı buda ve çiçeğe su akşam üstleri.
Ahırı temiz tut, hayvanı kolla.
Dağı büyüt, geceyi uzat.
Bir daha bu mağarada uyuyamazsın.
…” (10) 


1. Stanislaw Lem/Solaris 
2. Ted Hudges/Mağara Kuşları/Mübaşir
3. Felix Vallotton-Le Vent/The Wind  
4. James Lasdun/Bir Faunun Öğleden Sonrası
5. Dezso Kosztolanyi/Gecekuşu Kornelius 
6. Mehmet Erte/Eskiden Kafamız Bu Kadar Karışık Değildi
7. Guim Tio/Untitled 
8. Uwe Timm/Kırmızı
9. Russell Hoban/Kaplumbağa Günlüğü 
10. İnanç Avadit/Bildiğimiz Dünyanın Sonu


Künye
*Dezso Koztolanyi, Gecekuşu Kornelius, çev. Vural Yıldırım, Pinhan Yayınları, İstanbul, 2012. 
*Felix Vallaton, Le Vent-The Wind, 1910, oil on canvas. 
*Guim Tio, Untitled, 2019. 
*İnanç Avadit, Bildiğimiz Dünyanın Sonu (05.04.2023), https://inancavadit.blogspot.com/2023/04/bildigimiz-dunyann-sonu.html   
*James Landun, Bir Faunun Öğleden Sonrası, çev. Özlem Yüksel, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2021. 
*Mehmet Erte, Eskiden Kafamız Bu Kadar Karışık Değildi, İstanbul Bienali-Şiir Hattı, İKSV, İstanbul, 2022.
*Russell Hoban, Kaplumbağa Günlüğü, çev. Banu Karakaş, Yedi Kültür Yayıncılık, Ankara, 2020.
* Sevinç Çalhanoğlu, “Her Yerde Seni Aradım”, İstanbul Bienali-Şiir Hattı, İKSV, İstanbul, 2022.
*Stanislaw Lem, Solaris, çev. Mehmet Aközer, İletişim Yayınları, İstanbul, 2020. 
*Ted Hughes, Mağara Kuşları, çev. Fatma Nur Türk, 160. Kilometre, İstanbul, 2021. 
*Uwe Timm, Kırmızı, çev. İlknur İgan, Can Yayınları, İstanbul, 2018. 
@