Defne Sandalcı 𖦼 AMOR MUNDİ BİR KARASEVDA
Category : no 8
AMOR MUNDİ BİR KARASEVDA Sık sık düşünüyorum/düşüyorum Afrika’yı, dibi orası sanırım dünyanın. (Bu kez %100 aşığım. Kimyasal tepkimeler: Beyinde 80 beygir gücünde merkezkaç hareketlenme. Ayın ışığında yıkanırken aniden kanat çıkarmaca. Bir değil birkaç atardamarlık kuvvet kan dolaşımında.) Afrika hep burada diye ve her şey Afrika’da- bütün zamanlar, evrim, filim, tam-tam, katliam, çöl, nehir, orman, maymunlar ve Madagaskar-orada adreslere değil, tarifle gidiyor yerlerine halâ mektuplar. Zürafalar, aslanlar, ve gergedan boynuzu 15 dolar. Tabii, dünya öyle böyle dönerken- Yemen. Antroposen. Sotheby’s’de meselâ, hayvan parçalarından yapılmış objeleri mezatlara sokması artık yasak. Kapitalist ritim bir ileri iki geri, sarsak. İspanya kralı ve kraliçesi, ölü bir filin başında ellerinde silahları- midelerine tıkmak onca hayvanı yetmeyip zahir, belki evliliklerini de canlandırmaya ve sıkıntıdan patlayınca Avrupa’da.. Öldürülmüş filin yattığı yere çok uzak olmayan bir havzada: toprağın içine açılmış çukurlarda minik siyah kımıltılar çocuk hadi! beş yaşını geçmeden çabuk gir çık gir çık çalışmaz akıllı telefonlarımız parçası olmayınca! Uzakdoğu’da da işler feci çapraşık- çocuk kullanmaya gidenin yemeği, canlı maymun beyni, masanın tam ortasında. Oralarda paralar müthiş- paralar önünde Çin Seddi bile keyif için eğilip dikiliyor oracıkta. Hem Çin -maksimum adrenalin!- dünyadaki karbon salınımının 10.2 milyar metrik tonla ABD’nin 5.3 milyar m.t. payını ikiye katlayarak karbon salınımının toplam %28ini oluşturuyor filan. Hurraa! atlıyoruz dört nala dünyadan! Domuz derisinden ceketler moda zaten etlerini yemiştik diyorlar lüks sayılmaz bir de derileri aynen kuzu postu ve minik mink hayvanlarınki canlı yüzülünce pek yakışıyorlar kırmızı halıya. Yumuşacık yastıklar için kuştüyleri de kazlar canlı yolununca. Hani sevimli aile filmlerinde ailece yastık kavgası yapıp uçuşturuyorlar Amerika’da. O nasıl bağırtı öyle? Kimdir, duymuyor? Sahte güneşler hızla çatlatıyor yumurtaları civcivler bantta çıtırdıyor (erkek). O ne çığlığı? Bu ölüm kusmuğu da ne? Bu korkunç dışkı? AAA ağlıyor inek! Evet biliyorum, epeydir çirkinim, ses diye içimden çıkan brutal böğürtü. “başka bir dünyanın nezaketi”ni özler yanarken, Ulus Baker’in sözünü ettiği yengeç gibiyim. Suda balerinken karada yan yan, sakil sakil yürüyen. Su çekildi çünkü. Başka şey gelmiyor elimden.. hayvanı aşağılara ite ite dikeyleşmiş bedenimden, bedenimdeki kafamdan, gözlerimden bastırılmış, kemirilmiş, unutulmuş hayvan çıkıyor can havliyle insan kaptığı bile oluyor ayrıca, kasaplarda çengellere asılı kölelerin ve özellikle sansarların (kişisel bir mesele), önlerinde yere kapaklanır, ve bir ara edebiyattan da bahsetmek isterim. Aaa, işte ta uzaylardan paldır küldür düştü yine yanıma meleğim, ne dünyaymış bu ama! yıpratmış onun bile kanatlarını. Sebep-i telâşı: dünyanın 6.yokoluş çağının ortasında uzayı da titretiyormuş herhangi bir aşkın rezonansı. Yine Afrika’ya dönersek madem, (adama aşık olduğum, tamamen), karbon monoksit kucaklaşmalar ve simsiyah halklar birbirini keserken, öpüşmek için ardına saklanacak çalılar var halâ, ama Kuzey kesintisiz saldırıda kapkara bulutlarıyla kapkara Afrika’ya ve açılmıyor hava yastıkları kazalar sırasında burada. Olsun ben güveniyorum bu aşka, O bi’ tek beni seviyor Afrika’da. Sevgilim, aşkın beni kurtaracak uçak çakılırken, başım dönüp 40. kattan düşerken, selde boğulurken, ozon cart diye yırtılırken, eminim pandemide, ünlemler ki gırtlağımızdan sesimizi çıkartırlar, epeydir ünlemsiz kaldımdı. devletin son gazlamasından sonra (2019 8 mart’ı) tahribat trakea ve larenkste ve ses telleri poliplerinin çatlattığı, 2020 boyunca ancak telefon ve bilgisayar mikrofonlarına yönelebilen -köpek hariç- hiçbir memeli ısısına/frekansına değmediğinden, kısılmış sesimle “oy beni beni/ kurt yesin beni” ağıdını söyledim. (çünkü işte insan, nereye kadar?). Ama kurt belirmedi. Bulunduğum bütün mekânlardan kapıları sessizce sökme adetime (klostrofobim var hücre sebepli) gündelik insanlığımı Çin’de daracık kafeslerde ömür geçirtilen ayı olmak da var diye ayar etmem eklendi. Sevgilim, öpüyorum göbeğini - etine sirayet etmiş midir cinayet ve endüstri? Sevgilim, uzun ve güzel iskeletin! Nasıl ılık ve ipeksi tenin! Sevgilim, senin için, antroposen’de 8.duyumu bile geliştirebilirim. Çünkü bölüyorlar bizi mekânlara ve zamanlara. Daha ne kadar vaktimiz var? Seni müthiş ve çok sevmeliyim. Kaç metre kare yüzeyin var hepsini öğrenmeliyim. Teninden yalaya yalaya endüstriyi de cinayeti de silmeliyim. Sevgilim, tam vakit bitecekken bataklığa gireriz timsah bizi parçalarken aşkımıza kendi kararımızla son veririz